Kadınların anne olma kararını ertelemesi birçok farklı nedenle ilişkilendirilebilir. Bu nedenler arasında ekonomik zorluklar ve kariyer kaygısı, evlilik ve partner seçimi, eğitim ve kendi gelişime odaklanma, sosyal ve kültürel etkiler, sağlık ve doğurganlık endişeleri, duygusal ve psikolojik faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin kadınların anne olma kararını ertelemesine nasıl etki ettiği ve bu erteleme kararının sonuçları üzerindeki etkileri oldukça önemlidir.
Bu blog yazısında, kadınların anne olma kararını ertelemesinin altında yatan nedenleri ve bu ertelemenin sonuçlarını inceleyeceğiz. Kadınların ileri yaşlarda anne olma kararı almalarının toplumsal, duygusal, ekonomik ve psikolojik etkileri üzerine odaklanarak, bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Umarız ki bu yazı, kadınların bu kararı vermelerinde destek olacak ve toplumda bu konuda bilinçlenmeye katkı sağlayacaktır.
Bu Yazımızda Neler Var :
Ekonomik zorluklar ve kariyer kaygısı
Ekonomik zorluklar günümüzde birçok kişinin yaşadığı ve kariyer planlarını olumsuz etkileyebilen önemli bir konudur. İşsizlik, düşük maaşlar, ekonomik belirsizlikler gibi faktörler, bireylerin kariyerlerine odaklanmalarını zorlaştırabilir.
Kariyer kaygısı ise bireylerin gelecekte istedikleri kariyere sahip olamama endişesi ve buna bağlı olarak yaşadıkları stres durumudur. Bu kaygılar, genellikle ekonomik zorluklar ile birlikte ele alındığında daha da artabilir.
Genç bireylerin, ekonomik zorluklar nedeniyle kariyer hedeflerine ulaşamama endişesi taşıdıkları görülmektedir. Bu durum, ruhsal ve psikolojik olarak olumsuz etkiler yaratabilir.
Bu zorluklarla başa çıkmanın yolları ve kariyer kaygısıyla nasıl mücadele edilebileceği konusunda bireylerin bilinçlenmesi ve uygun destekleri alması son derece önemlidir.
Evlilik ve partner seçimi
Evlilik ve partner seçimi, hayatın en önemli kararlarından biri olarak karşımıza çıkar. Hayatınızı birleştireceğiniz kişiyi seçerken dikkat etmeniz gereken birçok faktör bulunmaktadır. Eşinizin değerleri, inançları, hedefleri ve yaşam tarzı gibi unsurlar, uzun vadeli bir ilişki için oldukça önemlidir. Ayrıca duygusal uyum ve iletişim becerileri de evlilikte mutluluğun anahtarıdır.
Bir partner seçerken karşılıklı saygı ve anlayış gibi değerleri ön planda tutmak da oldukça önemlidir. Ayrıca gelecek planları ve çocuk sahibi olma isteği gibi konularda ortak bir vizyona sahip olmanız uzun vadede problemleri minimize edecektir.
Ancak, her ilişkide olduğu gibi uzlaşma becerisi de evlilikte başarılı olmanın temel koşullarından biridir. Her iki tarafın da birbirine destek olması, birlikte büyümesi ve zorlukları aşmak için çaba göstermesi, mutlu bir evliliğin anahtarıdır.
Bu yüzden, evlilik ve partner seçimi yaparken dikkatlice düşünmelisiniz. Doğru kişiyi bulduğunuzda ise bu kararı net bir şekilde almalı, birlikte daha güçlü ve mutlu bir hayat kurmalısınız.
Eğitim ve kendi gelişime odaklanma
Modern dünyada bireylerin eğitim ve kendi gelişimleri üzerine odaklanmaları, hayatlarını şekillendiren önemli bir faktördür. Artan rekabet ortamında, eğitim hayatı boyunca sürekli kendini geliştirmek ve yeteneklerini artırmak, bireylerin başarılı bir kariyer için gerekli olanakları elde etmelerini sağlar.
Eğitim ve kendi gelişime odaklanma sadece akademik anlamda değil, aynı zamanda kişisel ve mesleki anlamda da önemlidir. Düzenli olarak eğitim almak, yeni beceriler kazanmak ve kendini sürekli olarak yenilemek, bireyin iş hayatında başarılı olmasına katkı sağlar.
Çağımızın hızla değişen iş dünyasında, bireylerin sadece okul yıllarında değil, hayatları boyunca eğitim almaya ve gelişmeye odaklanmaları, kalıcı bir başarı elde etmeleri için gereklidir. Teknolojinin hızla ilerlemesi ve rekabetin artması, sürekli olarak kendini geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Eğitim ve kendi gelişime odaklanmak, bir bireyin sadece kariyer hedeflerine ulaşmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kişisel tatmin ve mutluluğu da artırır. Dolayısıyla, eğitim ve kendi gelişime odaklanmanın bireyler üzerindeki olumlu etkisi oldukça büyüktür.
Sosyal ve kültürel etkiler
Anne olma kararı verirken birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörler arasında sosyal ve kültürel etkiler de oldukça önemlidir. Toplumun beklentileri, aile yapısı, eğitim düzeyi, kültürel değerler ve inançlar, anne olma kararı üzerinde etkili olabilmektedir.
Toplumun beklentileri genellikle kadınların anne olma konusundaki baskısını artırabilir. Özellikle geleneksel toplumlarda, kadınlar üzerinde anne olma zorunluluğu ve baskısı hissedebilir. Toplumun beklentileri ve bu beklentilere uygun yaşamak isteme duygusu, anne olma kararını ertelemeye neden olabilir.
Aile yapısı ve eğitim düzeyi de kişilerin anne olma kararını etkileyen faktörler arasındadır. Ailedeki destek sistemi, eğitim düzeyi ve sosyal çevre, bireyin anne olma kararını kolaylaştırabilir veya zorlaştırabilir. Örneğin, aile bireylerinin anne olmayı bekleme ya da erken yaşta anne olma konusundaki beklentileri, kişinin bu konudaki kararını etkileyebilir.
Kültürel değerler ve inançlar da anne olma kararı üzerinde etkili olabilir. Bazı kültürlerde erken yaşta anne olma beklentisi varken, bazı kültürlerde kariyerin öne çıkması beklenir. Bu kültürel farklılıklar, kişinin anne olma kararını ertelemesine veya erkene almasına neden olabilir.
Sağlık ve doğurganlık endişeleri
Kadınlar için doğurganlık endişeleri, genellikle 30’lu yaşların sonlarına doğru ortaya çıkmaya başlar. Doğurganlık konusundaki endişeler genellikle kültürel ve toplumsal etkilerden kaynaklanır. Kadınlar, sağlık durumları ve yaş faktörü nedeniyle çocuk sahibi olmalarının zorlaşacağı düşüncesiyle endişe duyabilirler. Bu endişeler genellikle gerçekçi olmakla birlikte, modern tıbbın sunduğu olanaklar doğurganlık konusunda daha fazla esneklik sağlamaktadır.
Sağlık konusu da doğurganlık planları üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Kadınlar, gebelik süreci ve doğum sonrası sağlık endişeleri, çocuk sahibi olmaya karar verirken dikkate alınması gereken önemli faktörlerdir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve düzenli doktor kontrollerine gitmek, doğurganlık konusundaki endişeleri azaltabilir.
Kadınların doğurganlık endişelerini azaltmalarının bir diğer yolu da, stres yönetimi ve psikolojik bakımlarıdır. Yoğun iş temposu, aile baskısı ve diğer kişisel faktörler, doğurganlık konusundaki endişeleri artırabilir. Kadınlar, düzenli egzersiz yaparak ve sağlıklı bir ilişki ağına sahip olarak, stresi azaltabilir ve psikolojik olarak daha sağlıklı bir zihinsel duruma ulaşabilirler.
Doğurganlık endişeleri, kadınların hayatlarında önemli bir konu olabilir. Ancak, doğru bilgiye dayalı, sağlık bilincinin olduğu bir yaşam tarzı sürdürmek ve psikolojik olarak denge sağlamak, bu endişeleri azaltmaya yardımcı olabilir.
Anne olma kararının daha sonra ertelenmesi
Anne olma kararı, kadınların yaşamlarındaki en önemli kararlardan biri olarak kabul edilir. Ancak bazı kadınlar yaşamlarının belirli bir döneminde bu kararı ertelemeye karar verebilirler. Genellikle kariyer, eğitim, partner seçimi ve ekonomik zorluklar gibi sebepler bu kararın ertelenmesine yol açabilir.
Bu kararın ertelenmesi, birçok duygusal ve psikolojik faktörün etkisiyle gerçekleşebilir. Kadınlar, belirli bir yaşa ulaştıklarında anne olma kararını ertelemek zorunda kalabilirler ve bu durumda sağlık ve doğurganlık endişeleri de gündeme gelebilir.
Bu durumun sosyal ve kültürel etkileri de göz ardı edilemez. Toplumun beklentileri, aile baskısı ve çevresel etkenler de anne olma kararının ertelenmesine neden olabilir. Kadınlar, bu etkenlerin etkisiyle anne olma kararını daha sonraya bırakma kararı alabilirler.
Anne olma kararının daha sonra ertelenmesinin sonuçları ve etkileri oldukça ciddi olabilir. Bu durumun kadınların yaşamları üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir ve bu nedenle dikkatle ele alınması gereken bir konu olduğu unutulmamalıdır.
Duygusal ve psikolojik faktörler
Duygusal ve psikolojik faktörler, bir kadının anne olma kararını ertelemesinde önemli bir rol oynayabilir. Kadınlar genellikle endişe, korku ve belirsizlik duygularıyla karşı karşıya kalabilir. Özellikle kariyer hedefleri ile anne olma arasında zor bir denge kurmaya çalışırken, duygusal olarak da gidip gelmek oldukça yaygındır.
Bunun yanı sıra, psikolojik faktörler de anne olma kararının ertelenmesinde rol oynar. Kadınlar, çocuk sahibi olmanın getireceği sorumluluklar, endişeler ve hayatlarının değişeceği düşüncesiyle korkabilirler. Ayrıca, psikolojik olarak hazır olup olmadıkları konusunda sürekli tartışmalar içine girebilirler.
Duygusal ve psikolojik faktörler genellikle anne olma kararını ertelemeye götüren en büyük sebeplerden biridir. Bu faktörlerin üzerine açık bir şekilde düşünmek ve gerekirse danışmanlık almak, bu konuda karar vermede yardımcı olabilir.
Kadınların duygusal ve psikolojik faktörleri üzerine net bir şekilde düşünmesi, bu kararı ertelemelerin sonuçlarının ve etkilerinin farkında olmalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle, bu faktörlerle yüzleşmek ve gerekirse destek almak, kadınların daha bilinçli bir şekilde karar vermelerine yardımcı olabilir.
Anne olma ertelemesinin sonuçları ve etkileri
Anne olma kararı almak herkes için farklı bir deneyim olsa da, bazı kadınlar hayatlarında çeşitli nedenlerle bu kararı ertelemeyi tercih edebilir. Bu ertelemenin sonuçları ise oldukça çeşitli olabilir ve kadınların hayatlarını derinden etkileyebilir.
Bunlardan biri ekonomik zorluklar ve kariyer kaygısı olabilir. Birçok kadın, daha stabil bir kariyer ve ekonomik durum elde etmek için anne olmayı erteleyebilir. Bu durumda, ilerleyen yaşlarda anne olma şansı azalabilir ve oldukça ciddi sonuçlar doğurabilir.
Bunun yanı sıra, sağlık ve doğurganlık endişeleri de anne olma kararının ertelenmesine sebep olabilir. Kadınlar, sağlık sorunları ya da genel doğurganlık endişeleri nedeniyle çocuk sahibi olmayı erteleyebilir ve bu da ilerleyen yaşlarda anne olma şansını azaltabilir.
Ayrıca, duygusal ve psikolojik faktörler de bu konunun üzerinde oldukça etkili olabilir. Kadınların duygusal olarak anne olma konusunda hazır hissetmemesi ya da psikolojik olarak bu sorumluluğu üstlenmeye hazır olmaması da ertelemenin sonuçlarından biridir.
Kadınların anne olma kararını ertelemesi birçok farklı nedenle ilişkilendirilebilir. Bu nedenler arasında ekonomik zorluklar ve kariyer kaygısı, evlilik ve partner seçimi, eğitim ve kendi gelişime odaklanma, sosyal ve kültürel etkiler, sağlık ve doğurganlık endişeleri, duygusal ve psikolojik faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin kadınların anne olma kararını ertelemesine nasıl etki ettiği ve bu erteleme kararının sonuçları üzerindeki etkileri oldukça önemlidir.
Bu blog yazısında, kadınların anne olma kararını ertelemesinin altında yatan nedenleri ve bu ertelemenin sonuçlarını inceleyeceğiz. Kadınların ileri yaşlarda anne olma kararı almalarının toplumsal, duygusal, ekonomik ve psikolojik etkileri üzerine odaklanarak, bu konuda farkındalık yaratmayı amaçlıyoruz. Umarız ki bu yazı, kadınların bu kararı vermelerinde destek olacak ve toplumda bu konuda bilinçlenmeye katkı sağlayacaktır.
Bu Yazımızda Neler Var :
Ekonomik zorluklar ve kariyer kaygısı
Ekonomik zorluklar günümüzde birçok kişinin yaşadığı ve kariyer planlarını olumsuz etkileyebilen önemli bir konudur. İşsizlik, düşük maaşlar, ekonomik belirsizlikler gibi faktörler, bireylerin kariyerlerine odaklanmalarını zorlaştırabilir.
Kariyer kaygısı ise bireylerin gelecekte istedikleri kariyere sahip olamama endişesi ve buna bağlı olarak yaşadıkları stres durumudur. Bu kaygılar, genellikle ekonomik zorluklar ile birlikte ele alındığında daha da artabilir.
Genç bireylerin, ekonomik zorluklar nedeniyle kariyer hedeflerine ulaşamama endişesi taşıdıkları görülmektedir. Bu durum, ruhsal ve psikolojik olarak olumsuz etkiler yaratabilir.
Bu zorluklarla başa çıkmanın yolları ve kariyer kaygısıyla nasıl mücadele edilebileceği konusunda bireylerin bilinçlenmesi ve uygun destekleri alması son derece önemlidir.
Evlilik ve partner seçimi
Evlilik ve partner seçimi, hayatın en önemli kararlarından biri olarak karşımıza çıkar. Hayatınızı birleştireceğiniz kişiyi seçerken dikkat etmeniz gereken birçok faktör bulunmaktadır. Eşinizin değerleri, inançları, hedefleri ve yaşam tarzı gibi unsurlar, uzun vadeli bir ilişki için oldukça önemlidir. Ayrıca duygusal uyum ve iletişim becerileri de evlilikte mutluluğun anahtarıdır.
Bir partner seçerken karşılıklı saygı ve anlayış gibi değerleri ön planda tutmak da oldukça önemlidir. Ayrıca gelecek planları ve çocuk sahibi olma isteği gibi konularda ortak bir vizyona sahip olmanız uzun vadede problemleri minimize edecektir.
Ancak, her ilişkide olduğu gibi uzlaşma becerisi de evlilikte başarılı olmanın temel koşullarından biridir. Her iki tarafın da birbirine destek olması, birlikte büyümesi ve zorlukları aşmak için çaba göstermesi, mutlu bir evliliğin anahtarıdır.
Bu yüzden, evlilik ve partner seçimi yaparken dikkatlice düşünmelisiniz. Doğru kişiyi bulduğunuzda ise bu kararı net bir şekilde almalı, birlikte daha güçlü ve mutlu bir hayat kurmalısınız.
Eğitim ve kendi gelişime odaklanma
Modern dünyada bireylerin eğitim ve kendi gelişimleri üzerine odaklanmaları, hayatlarını şekillendiren önemli bir faktördür. Artan rekabet ortamında, eğitim hayatı boyunca sürekli kendini geliştirmek ve yeteneklerini artırmak, bireylerin başarılı bir kariyer için gerekli olanakları elde etmelerini sağlar.
Eğitim ve kendi gelişime odaklanma sadece akademik anlamda değil, aynı zamanda kişisel ve mesleki anlamda da önemlidir. Düzenli olarak eğitim almak, yeni beceriler kazanmak ve kendini sürekli olarak yenilemek, bireyin iş hayatında başarılı olmasına katkı sağlar.
Çağımızın hızla değişen iş dünyasında, bireylerin sadece okul yıllarında değil, hayatları boyunca eğitim almaya ve gelişmeye odaklanmaları, kalıcı bir başarı elde etmeleri için gereklidir. Teknolojinin hızla ilerlemesi ve rekabetin artması, sürekli olarak kendini geliştirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Eğitim ve kendi gelişime odaklanmak, bir bireyin sadece kariyer hedeflerine ulaşmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kişisel tatmin ve mutluluğu da artırır. Dolayısıyla, eğitim ve kendi gelişime odaklanmanın bireyler üzerindeki olumlu etkisi oldukça büyüktür.
Sosyal ve kültürel etkiler
Anne olma kararı verirken birçok faktör göz önünde bulundurulmalıdır. Bu faktörler arasında sosyal ve kültürel etkiler de oldukça önemlidir. Toplumun beklentileri, aile yapısı, eğitim düzeyi, kültürel değerler ve inançlar, anne olma kararı üzerinde etkili olabilmektedir.
Toplumun beklentileri genellikle kadınların anne olma konusundaki baskısını artırabilir. Özellikle geleneksel toplumlarda, kadınlar üzerinde anne olma zorunluluğu ve baskısı hissedebilir. Toplumun beklentileri ve bu beklentilere uygun yaşamak isteme duygusu, anne olma kararını ertelemeye neden olabilir.
Aile yapısı ve eğitim düzeyi de kişilerin anne olma kararını etkileyen faktörler arasındadır. Ailedeki destek sistemi, eğitim düzeyi ve sosyal çevre, bireyin anne olma kararını kolaylaştırabilir veya zorlaştırabilir. Örneğin, aile bireylerinin anne olmayı bekleme ya da erken yaşta anne olma konusundaki beklentileri, kişinin bu konudaki kararını etkileyebilir.
Kültürel değerler ve inançlar da anne olma kararı üzerinde etkili olabilir. Bazı kültürlerde erken yaşta anne olma beklentisi varken, bazı kültürlerde kariyerin öne çıkması beklenir. Bu kültürel farklılıklar, kişinin anne olma kararını ertelemesine veya erkene almasına neden olabilir.
Sağlık ve doğurganlık endişeleri
Kadınlar için doğurganlık endişeleri, genellikle 30’lu yaşların sonlarına doğru ortaya çıkmaya başlar. Doğurganlık konusundaki endişeler genellikle kültürel ve toplumsal etkilerden kaynaklanır. Kadınlar, sağlık durumları ve yaş faktörü nedeniyle çocuk sahibi olmalarının zorlaşacağı düşüncesiyle endişe duyabilirler. Bu endişeler genellikle gerçekçi olmakla birlikte, modern tıbbın sunduğu olanaklar doğurganlık konusunda daha fazla esneklik sağlamaktadır.
Sağlık konusu da doğurganlık planları üzerinde belirleyici bir etkiye sahiptir. Kadınlar, gebelik süreci ve doğum sonrası sağlık endişeleri, çocuk sahibi olmaya karar verirken dikkate alınması gereken önemli faktörlerdir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve düzenli doktor kontrollerine gitmek, doğurganlık konusundaki endişeleri azaltabilir.
Kadınların doğurganlık endişelerini azaltmalarının bir diğer yolu da, stres yönetimi ve psikolojik bakımlarıdır. Yoğun iş temposu, aile baskısı ve diğer kişisel faktörler, doğurganlık konusundaki endişeleri artırabilir. Kadınlar, düzenli egzersiz yaparak ve sağlıklı bir ilişki ağına sahip olarak, stresi azaltabilir ve psikolojik olarak daha sağlıklı bir zihinsel duruma ulaşabilirler.
Doğurganlık endişeleri, kadınların hayatlarında önemli bir konu olabilir. Ancak, doğru bilgiye dayalı, sağlık bilincinin olduğu bir yaşam tarzı sürdürmek ve psikolojik olarak denge sağlamak, bu endişeleri azaltmaya yardımcı olabilir.
Anne olma kararının daha sonra ertelenmesi
Anne olma kararı, kadınların yaşamlarındaki en önemli kararlardan biri olarak kabul edilir. Ancak bazı kadınlar yaşamlarının belirli bir döneminde bu kararı ertelemeye karar verebilirler. Genellikle kariyer, eğitim, partner seçimi ve ekonomik zorluklar gibi sebepler bu kararın ertelenmesine yol açabilir.
Bu kararın ertelenmesi, birçok duygusal ve psikolojik faktörün etkisiyle gerçekleşebilir. Kadınlar, belirli bir yaşa ulaştıklarında anne olma kararını ertelemek zorunda kalabilirler ve bu durumda sağlık ve doğurganlık endişeleri de gündeme gelebilir.
Bu durumun sosyal ve kültürel etkileri de göz ardı edilemez. Toplumun beklentileri, aile baskısı ve çevresel etkenler de anne olma kararının ertelenmesine neden olabilir. Kadınlar, bu etkenlerin etkisiyle anne olma kararını daha sonraya bırakma kararı alabilirler.
Anne olma kararının daha sonra ertelenmesinin sonuçları ve etkileri oldukça ciddi olabilir. Bu durumun kadınların yaşamları üzerinde uzun vadeli etkileri olabilir ve bu nedenle dikkatle ele alınması gereken bir konu olduğu unutulmamalıdır.
Duygusal ve psikolojik faktörler
Duygusal ve psikolojik faktörler, bir kadının anne olma kararını ertelemesinde önemli bir rol oynayabilir. Kadınlar genellikle endişe, korku ve belirsizlik duygularıyla karşı karşıya kalabilir. Özellikle kariyer hedefleri ile anne olma arasında zor bir denge kurmaya çalışırken, duygusal olarak da gidip gelmek oldukça yaygındır.
Bunun yanı sıra, psikolojik faktörler de anne olma kararının ertelenmesinde rol oynar. Kadınlar, çocuk sahibi olmanın getireceği sorumluluklar, endişeler ve hayatlarının değişeceği düşüncesiyle korkabilirler. Ayrıca, psikolojik olarak hazır olup olmadıkları konusunda sürekli tartışmalar içine girebilirler.
Duygusal ve psikolojik faktörler genellikle anne olma kararını ertelemeye götüren en büyük sebeplerden biridir. Bu faktörlerin üzerine açık bir şekilde düşünmek ve gerekirse danışmanlık almak, bu konuda karar vermede yardımcı olabilir.
Kadınların duygusal ve psikolojik faktörleri üzerine net bir şekilde düşünmesi, bu kararı ertelemelerin sonuçlarının ve etkilerinin farkında olmalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle, bu faktörlerle yüzleşmek ve gerekirse destek almak, kadınların daha bilinçli bir şekilde karar vermelerine yardımcı olabilir.
Anne olma ertelemesinin sonuçları ve etkileri
Anne olma kararı almak herkes için farklı bir deneyim olsa da, bazı kadınlar hayatlarında çeşitli nedenlerle bu kararı ertelemeyi tercih edebilir. Bu ertelemenin sonuçları ise oldukça çeşitli olabilir ve kadınların hayatlarını derinden etkileyebilir.
Bunlardan biri ekonomik zorluklar ve kariyer kaygısı olabilir. Birçok kadın, daha stabil bir kariyer ve ekonomik durum elde etmek için anne olmayı erteleyebilir. Bu durumda, ilerleyen yaşlarda anne olma şansı azalabilir ve oldukça ciddi sonuçlar doğurabilir.
Bunun yanı sıra, sağlık ve doğurganlık endişeleri de anne olma kararının ertelenmesine sebep olabilir. Kadınlar, sağlık sorunları ya da genel doğurganlık endişeleri nedeniyle çocuk sahibi olmayı erteleyebilir ve bu da ilerleyen yaşlarda anne olma şansını azaltabilir.
Ayrıca, duygusal ve psikolojik faktörler de bu konunun üzerinde oldukça etkili olabilir. Kadınların duygusal olarak anne olma konusunda hazır hissetmemesi ya da psikolojik olarak bu sorumluluğu üstlenmeye hazır olmaması da ertelemenin sonuçlarından biridir.